Polonya, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Sovyetler Birliği tarafından kontrol edildi. Ancak, Polonyalıların bastırılmış ulusal bilincinden ve bağımsızlık arzusundan dolayı, ülkede bir mücadele başladı.
1956'da, Polonya'nın başbakanı olan Władysław Gomułka'nın liderliğinde, ülkede liberalleşme ve de-Stalinizasyon politikaları uygulandı. Bu, polonyanın yeniden doğuşunun başlangıcını işaret etti.
1980'lerde, Polonya'da sendikal hareketler başladı. Solidarite Sendikası, özellikle Gdańsk'taki tersane işçileri arasında yaygındı ve hükümet karşıtı protestoların merkezi haline geldi.
1989'da, Polonya'da demokratik seçimler yapıldı ve Solidarite lideri Lech Wałęsa, cumhurbaşkanı seçildi. Bu, Polonya'nın yeniden doğuşunun doruk noktasıydı ve ülkenin özgürlük ve demokrasi yolunda devam etmesine öncülük etti.
Bugün, Polonya, demokrasi, özgürlük ve insan hakları için mücadele eden bir ülke olarak biliniyor. Polonya, AB üyesi olarak Avrupa'nın en gelişmiş ülkelerinden biridir ve ekonomisi son yıllarda büyük ölçüde büyümüştür.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page